Bankacılık, Banka, Para, Kredi Kartı, Debit Kart, ATM, POS, E-Pos …. diye uzayıp giden bir sürü kavram, hepsinin ortak bir yanı var; kesinlikle hata kaldırmıyor olmaları. Yapılacak en ufak hatanın büyük zararlara yol açabileceği bir sektör bankacılık..
Peki bu kadar hassas bir sektörde yazılımsal hataların önüne nasıl geçilebilir? Tabii ki sağlıklı olarak kurgulanmış ve verimli bir şekilde yapılan yazılım testleriyle.
Evet, her şey test edilemez ve hatasız yazılım olmaz; bunlar doğru ancak bu hataların maddi kayıplara yol açmayacak seviyeye getirilmesi için İYİ Planlanmış bir test yapısı yeterli olacaktır.
Bankacılık Testleri’nde diğer sektörlerden farklı olarak her bir domain kendi içerisinde planlanmalı, test edilmelidir. Örneğin; bir banka şube ekranlarını değiştirdiği zaman bu değişim sadece şubeleri değil; Operasyon , ADK ve Fraud ekiplerini de etkiler ve etkilenen her bir domainin dikkatle yürütülecek bir test sürecine ihtiyacı olur.
Yapılacak testlerde test yapan kişinin; test tekniklerine ve kavramlarına hakim olması, konusunda uzman olması, analiz dokümanının iyi incelenmesi ve Test Caselerini duruma uygun olarak yazması büyük rol oynayacaktır. Ancak Test konusunda yaşanan en büyük yanılgılardan bir tanesi de “Analizini ben yazdım; testi de en iyi ben yaparım.” yanılgısıdır. Kişi kendi hatalarını göremeyebilir. Bu sebeple iyi bir Test Planı için önce doğru ekibi oluşturmak çok önemlidir.
Bankacılık gibi küçük hataların büyük kayıplar getireceği bir sektör için seçilen ekibin test bilincinin farkında ve farklı domainlere hakim olması ile iyi bir Test planına başlangıç demektir. Bu da beraberinde doğru ve kusursuza yakın sonuçlar doğuracaktır.
Keytorc ekibi olarak; müşterimiz olan bankalarda bu olguların farkında olarak, uzmanlıklarımıza göre farklı domainlere hizmet vermek için kendimizi sürekli geliştirmeye devam ediyoruz.
Yazar: Uğur Akyay